Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bandirmacom İnstagram

Safra kesesi taşları ciddi sindirim sistemi sorunlarına yol açabiliyor!

“Hiç belirti vermeden yıllarca varlığını sürdürebilen safra kesesi taşları, tıkanma ve iltihaplanma durumunda şiddetli ağrı, hazımsızlık ve acil cerrahi gerektiren sağlık sorunlarına neden olabiliyor” diyen Nev Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Osman Serhat Güner, safra kesesi taşları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“Hiç belirti vermeden yıllarca varlığını sürdürebilen safra kesesi taşları, tıkanma

Nev Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Osman Serhat Güner, safra kesesi taşları ile ilgili bilgiler verdi.

Dr. Güner, safra kesesi taşlarının basit gibi görünse de ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, sessiz taşların zamanla iltihaplanma ve ciddi sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açabileceğini söyledi.

“Hazımsızlık, şişkinlik, gerginlik varsa dikkat!”

Doç. Dr. Güner, safra kesesi taşlarının ikiye ayrıldığını dile getirerek, “Sessiz taşlar, hastada hiçbir belirti oluşturmadan yalnızca rutin check-up sırasında tespit edilebiliyor. Sesli taşlarda ise hazımsızlık, şişkinlik, gerginlik, sağ üst kadranda ağrı gibi sindirim sistemi şikâyetleri görülüyor. Bu şikâyetlerle başvuran hastalarda yapılan tetkiklerde, safra kesesinde taş olduğu saptanabiliyor” dedi.

“Basit bir taş ciddi sorunlara yol açabiliyor”

Safra kesesi taşlarının basit gibi görünse de ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Güner, “Sessiz taşlar zamanla iltihaplanmaya yol açabilir. Bu durum, safra kesesinin ağız kısmının taşla tıkanması sonucu ortaya çıkar. İhmal edilen vakalar ciddi sindirim sistemi rahatsızlıklarına, hatta acil cerrahi gerektiren tablolara neden olabilir” ifadelerinde bulundu.

“Tedavi yöntemi nedir?”

Doç. Dr. Güner, safra kesesi taşı problemlerinin en etkili tedavisinin, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması olduğunu ifade ederek, “Günümüzde bu ameliyatların yüzde 90’ından fazlası kapalı (laparoskopik) yöntemle gerçekleştiriliyor. Kapalı cerrahi yöntemi, hastanın iyileşme süresini kısaltıyor, hastanede kalış süresini azaltıyor ve günlük hayata dönüşü hızlandırıyor” dedi.

Reklamı Geç

Bandirmacom İnstagram