Uzmanlar, yalnızca su tüketmeye dayalı su diyetinin kısa sürede hızlı kilo kaybı sağlasa da kalıcı olmadığını, aksine ölümcül sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguluyor.
KISA VADELİ ETKİLER YANILTICI
Nev Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Çağla Güngör, su diyetinin yalnızca su tüketmeye dayalı olduğunu belirterek, “Enerji içeren yiyecek ve içeceklerin tamamen kesildiği bu yöntem, aralıklı oruç ya da Ramazan ayında tutulan oruçtan farklıdır. Çünkü bu planda beslenme söz konusu değildir” dedi.
İlk 24 saatte glikojen depolarının boşaldığını ve tartıda hızlı bir düşüş görüldüğünü aktaran Güngör, bunun çoğunlukla su ve kas kaybı ile ilişkili olduğunu söyledi.
Güngör, “Hayat boyu sıfır kaloriyle devam edemezsiniz. Bu süreç kas kayıplarına, bazal metabolizmanın düşmesine ve ileri yaşlarda sarkopeniye yol açabilir” diye konuştu.
ÖLÜMCÜL RİSK
Güngör, uzun süreli açlığın ardından yeniden beslenmenin ölümcül olabileceğine de dikkat çekerek, “Refeeding Sendromu dediğimiz durumda, hızlı ve kontrolsüz beslenme hipofosfatemi, akut kalp yetmezliği ve solunum yetmezliği riskini beraberinde getirir” uyarısında bulundu.
AŞIRI SU TÜKETİMİ DE ZARARLI
Aşırı su tüketiminin de hiponatremi gibi hayati riskler doğurabileceğini ifade eden Güngör, “Düşük sodyum seviyeleri yaşamı tehdit eden tablolara yol açabilir. Ayrıca çok hızlı kilo kaybı safra taşı riskini artırır” dedi.
Diyetisyen Güngör, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme planlarının kişiye özel hazırlanması gerektiğinin altını çizerek, bireylerin bilinçsizce uygulanan şok diyetlerden uzak durmalarını tavsiye etti.