Altıeylül ve Bandırma’daki CHP örgütlerinde son dönemde yaşanan gelişmeler, partide uygulanan disiplin ve denetim mekanizmalarının çifte standartlı mı işlediği sorusunu gündeme taşıdı.
Altıeylül’de, sosyal medyada yayılan bir “rüşvet” videosu sonrası CHP Altıeylül İlçe Başkanı Hakan Keskin, işe alım süreci ile ilgili olarak 50 bin TL rüşvet aldığı iddiasıyla gündeme geldi. Video, somut kanıtlar içermese de kısa sürede büyük yankı uyandırdı. Parti yönetimi hızlı davrandı ve CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Keskin hakkında “kesin ihraç” talebiyle disiplin sürecini başlattı; Keskin görevden alındı. Görünüşte süreç hızlı ve kararlıydı; usulsüzlük olduğu iddia edilen bir durum, cezasız bırakılmamıştı. Ancak gözler, konunun derinlemesine araştırılmamış olmasına takıldı.
İddiaların “çifte standart” tartışmasına dönüşmesi ise Bandırma’daki delegasyon seçimleriyle birlikte başladı. 31 Ağustos 2025’te CHP Bandırma İlçe Örgütü’nde yapılan delege seçiminde, iki adayın delegeleri oy kullandı. Mevcut İlçe Başkanı Mehmet Atak’ın kazandığı seçim sonrası ortaya çıkan bir video, seçim öncesinde bir minibüs içinde kapalı oy zarflarının dağıtıldığını gösteriyordu. Video, Türkiye çapında gündem olurken, seçim iptal edildi ve adaylardan Merve Polat yarıştan çekildi. Seçim tekrarlandı ve sonuç değişmeden Mehmet Atak koltuğa oturdu.
İşte çifte standart tartışması tam burada başlıyor: CHP yönetimi, tek bir video görüntüsü üzerinden Hakan Keskin’i hızla disipline sevk ederken, Bandırma’daki seçim sürecinde benzer görüntüler ortaya çıkmasına rağmen Mehmet Atak’a aynı disiplin uygulanmadı. Bu durum, partide yönetim ve denetim mekanizmalarının tutarlılığı konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.
Eleştirmenler, Atak’ın parti içinde “görülmeyen bir el” tarafından korunduğunu iddia ederek, partideki adil denetim mekanizmasının işleyip işlemediğini sorguluyor. CHP yönetiminin bu çifte standarda dair vereceği yanıt, önümüzdeki dönemde parti içi güven ve şeffaflık algısını doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.

