Türkiye’de 250 bin ile 750 bin arasında çölyak hastası bulunduğunun tahmin edildiğini kaydeden Keskin, tanı konulanların sadece yüzde 10’luk bir kesimi oluşturduğunu, bu nedenle tanı almamış hastaların buz dağının görünmeyen yüzü olduğunu söyledi.
Keskin, çocuklarda karın ağrısı, şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, gelişme geriliği ve kilo alamama gibi belirtiler görülebildiğini, yetişkinlerde ise kansızlık, sindirim problemleri, karaciğer rahatsızlıkları, kas zayıflığı ve cilt döküntülerinin öne çıktığını dile getirdi.
Hangi besinler serbest, hangileri yasak?
Keskin, çölyak hastalarının tüm sebzeler, meyveler, bakliyatlar, sıvı ve katı yağlar, yumurta, bal, reçel, zeytin, et, balık, tavuk gibi katkısız gıdaları güvenle tüketebileceğini söyledi. Ayrıca mısır, pirinç, patates ve bunlardan elde edilen unların da glutensiz diyet için uygun olduğunu vurguladı.
Tüketilmemesi gereken gıdalar arasında ise buğday, arpa, çavdar ve yulaf katkılı ürünler; makarna, bulgur, unlu mamuller, malt içeren içecekler, hazır soslar, çorbalar ve galeta ununa batırılarak kızartılmış ürünler yer alıyor. Keskin, etiketli gıdalarda içerik bilgisine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Glutensiz diyette ilaç, kozmetik ürünler, şampuan ve kremler gibi ürünlerin de gluten içeriği açısından kontrol edilmesi gerektiğini hatırlatan Keskin, pişirme ve hazırlık aşamasında glutenli gıdalarla temasın engellenmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.