Gençlerin gelişim sürecinde dürtü kontrolü ve risk değerlendirme becerilerinin tam oturmamış olmasının bu bağımlılığı kolaylaştırdığını ifade eden Deniz, sanal kumarın kolay erişilebilirliği nedeniyle özellikle gençler için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Özgüven eksikliği, stres, sosyal yalnızlık ve başarı ihtiyacının da sanal kumara yönelimi artırdığına dikkat çekti.
Bağımlılıktan kurtulmanın yalnızca davranışı bırakmakla sınırlı olmadığını belirten Deniz, bu davranışa yol açan duygusal ve düşünsel tetikleyicilerin de ele alınması gerektiğini söyledi. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), destek grupları ve aile terapisinin tedavi sürecinde etkili olduğunu kaydeden Deniz, gençlerin gerçek bağlar ve başarılarla desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.