Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gölge Yönetim ve Bandırmaspor’un Geleceği

Bandırmaspor Başkanı Serdar Kuter nihayet basının karşısına çıktı. Olağanüstü genel kurul öncesi, yönetimi bıraktıklarını açıklamak üzere kameraların karşısındaydı. Ama ne tesadüftür ki, bu basın toplantısı sezon boyunca yapılmayan onlarca toplantının yerini bir anda doldurmuş gibi sunulmaya çalışıldı. Oysa gerçek şu: Bandırmaspor sezon boyunca medya ile bağını koparmış, kamuoyunu bilgilendirme görevini askıya almış bir yönetim anlayışıyla yönetildi. Ve bu anlayışın görünen yüzü Serdar Kuter, ama asıl gücü elinde tutan hep Onur Göçmez oldu. Detaylar Yazımızda…

Bandırmaspor Başkanı Serdar Kuter nihayet basının karşısına çıktı. Olağanüstü genel

Koltukta Olan Kimdi, Kararları Alan Kim?

Kuter’in konuşmasında sıkça geçen bir isim vardı: Onur Göçmez. Kulüpte başkan Serdar Kuter olmasına rağmen, her cümlede Göçmez’in adı geçiyor. Çünkü kulübün asıl patronu her zaman oydu. Kuter’in görev süresi boyunca adeta “vekil başkan” görüntüsü çizdiği açık. Başkanlık koltuğunda oturumasına rağmen, gerçek karar mekanizması hep Göçmez’in etrafında döndü.

Bandırmaspor’un geçtiğimiz sezon sponsor tanıtımında yapılan tek basın toplantısının ardından medya ile tek bir açık iletişim kurulmadı. Taraftarlar, gazeteciler, kamuoyu bilgiye ulaşamadı. Bir basın mensubu olarak soruyorum: Bu mu kurumsallık? Bu mu şeffaflık?

Alacak Meselesi: Sorunun Muhatabı “Ben Değilim” mi Gerçekten?

Toplantıda en dikkat çeken anlardan biri, Serdar Kuter’e yöneltilen “Onur Göçmez’in kulüpten ne kadar alacağı var?” sorusuna verdiği kaçamak cevaptı. “Bu sorunun muhatabı ben değilim,” diyerek konuyu savuşturmaya çalıştı. Ancak üzgünüz Sayın Kuter, siz bu kulübün başkanısınız. Söz konusu olan 100 milyon TL’lik yatırımlardan, 25 milyon TL’lik borçtan bahsediliyor ve siz “muhatap ben değilim” diyemezsiniz.

Kaldı ki açıklamanızda “Dernek statüsü sürdüğü sürece Onur Göçmez kulüpten alacak talep etmeyecek” diyerek aslında önemli bir mesaj verdiniz. Bu cümle, “Şirketleşme olursa alacak talep edilir” anlamını doğuruyor. Ve bu da Bandırmaspor’un şirketleşme ihtimalini, yani gelecekte daha profesyonel bir yapıya kavuşma ihtimalini gölgeliyor.

Bu açıklamanız, Onur Göçmez’in kulüpten alacaklarının tahsili için şirketleşmeyi bir araç olarak görebileceği yönünde kamuoyunda bir algı oluşturdu. Böylece Bandırmaspor’un şirketleşmesinin önüne peşinen bir set çekilmiş oldu. Oysa modern futbol dünyasında ayakta kalabilen kulüplerin neredeyse tamamı şirket yapısı altında faaliyet gösteriyor.

Laf Değil, Şeffaflık Gerek

Söz konusu olan bir futbol kulübü değil sadece, aynı zamanda bir şehir markası. Bandırmaspor’un kaderi bu kadar kapalı kapılar ardında belirlenmemeli. Kulübün borcu var mı? Alacakları kimden? Sponsorluk gelirleri ne kadar? Transfer bütçesi hangi kaynakla belirlendi? Bunların hiçbiri sezon boyunca net şekilde açıklanmadı.

Kuter’in toplantısı, tıpkı başkanlığı gibi, yüzeysel ve kaçamak cevaplarla doluydu. Kulüp yönetimi; şeffaflık, hesap verilebilirlik ve kamuoyuyla açık iletişim ilkelerine sırtını dönmüş durumda.

Şimdi Ne Olacak?

Bandırmaspor için zaman daralıyor. Yeni bir yönetim ortaya çıkmazsa, tekrar bir genel kurul ve sezon hazırlıklarının sekteye uğradığı bir dönem yaşanacak. Kuter’in “Bu kulüp artık ayakta durabilecek bir yapıda” demesi umut verici olabilir ama eksik: Ayakta durmak yetmez, ilerlemek gerekir.

O yüzden bu yazıyı bir çağrı olarak da okuyabilirsiniz. Bandırmaspor’un şirketleşmesi masaya yatırılmalı, gerçek sahiplenme şehre yayılmalı, yeni yönetimler hesap verebilir ve yerel ile güçlü bağ kurabilen isimlerden oluşmalı. Ve evet, Bandırmaspor’un artık yeni bir başkana ihtiyacı var.