Ticaret Bakanlığı’nın sahte indirimlerle mücadele amacıyla başlattığı yasal düzenlemelerin ardından, perakende sektöründe yeni bir indirim dönemi başladı. Reklam Kurulu’nun geçtiğimiz yıl 40 milyon lirayı aşan ceza uygulamaları sonrası birçok mağaza ve marka, doğrudan ürün indirimi yerine ikinci ürüne indirim uygulamaya başladı. Yeni sistem, hem tüketici cephesinde hem de sektör temsilcileri arasında tartışma yaratmış durumda.
REKLAM KURULU’NDAN MİLYONLUK CEZALAR
Ticaret Bakanlığı’na bağlı Reklam Kurulu, son yıllarda “yanıltıcı indirim” kampanyalarını mercek altına alarak çeşitli denetimler gerçekleştirdi. Özellikle ürünlerin etiket fiyatlarının yükseltilip ardından “indirimli” gösterilmesi gibi uygulamalar, 2022’de yapılan düzenleme ile sınırlandırıldı. Kurul, sadece 2024 yılı içerisinde 40 milyon TL’nin üzerinde idari para cezası keserek, sektöre bir mesaj verdi:
“İndirimler şeffaf olmalı.”
YASAL DÜZENLEME: SON 30 GÜNÜN EN DÜŞÜK FİYATI ESAS ALINIYOR
2022 yılında yürürlüğe giren yönetmelik, perakendecilere indirimli fiyatları belirlerken son 30 gün içerisindeki en düşük fiyatı referans alma zorunluluğu getirdi. Bu da, enflasyonist ortamda sık sık fiyat değişikliğine giden markaların gerçek indirim oranlarını tüketiciye açıklamasını zorunlu kıldı.
Örneğin, 100 TL’ye satılan bir ürün önce %30 indirimle 70 TL’ye düşürüldüyse, daha sonra bu ürünün fiyatı 60 TL’ye çekilmek istendiğinde indirimin %40 değil, %15 olarak gösterilmesi gerekiyor. Bu hesaplama, bazı markalar için kampanya yönetimini daha karmaşık ve maliyetli hâle getiriyor.
Markalar İkinci Ürün Üzerinden İndirim Uygulamasına Geçti
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, mevcut düzenlemelerin yüksek enflasyon ortamında yetersiz kaldığını savunarak, birçok markanın doğrudan indirim yerine “ikinci ürüne yüksek oranlı indirim” yöntemini benimsediğini açıkladı. “Yeni kurallara göre indirim yapmak çok zorlaştı. Markalar da ceza riskine karşı farklı bir formüle yöneliyor,” diyen Öncel, ikinci ürüne %50’ye varan indirimlerin uygulandığını belirtti.
Bu sistemde tüketici, bir ürün satın aldıktan sonra ikinci üründe yüksek indirim hakkı kazanıyor. Ancak bu, özellikle tek ürün satın almak isteyen tüketiciler için ciddi bir dezavantaj oluşturuyor.
Tüketici Dernekleri: Yeni Uygulama Yanıltıcı
Tüketici dernekleri ise bu yeni stratejiye karşı çıkıyor. Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, “Tüketici ihtiyacı olmayan ikinci ürüne yönlendiriliyor, bu bir aldatmacadır,” ifadelerini kullandı. Koçal’a göre, indirimler başlamadan önce ürün fiyatları yapay biçimde artırılıyor ve ardından ikinci ürün kampanyasıyla indirim izlenimi yaratılıyor.
Ayrıca Koçal, bu yeni yöntemin hem mevzuata aykırı olduğunu hem de tüketiciyi “fazla ödemeye” zorladığını savunarak, Ticaret Bakanlığı’nın bu konuda yeni bir denetim dalgası başlatması gerektiğini ifade etti.
SEKTÖR VE TÜKETİCİ ARASINDA DENGEDE KIRILMA
Tüketici ve perakendeciler arasındaki bu indirim gerilimi, sadece ticari değil, etik bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Bir yandan enflasyon nedeniyle kampanyalarla rekabet etmeye çalışan markalar, yasal kısıtlamalar karşısında alternatif çözümler üretmeye çalışıyor. Öte yandan tüketiciler, gerçek indirim mi yapılıyor, yoksa fiyatlar manipüle mi ediliyor sorusuyla karşı karşıya kalıyor.