Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ahmet Akın

Nusr-Et şubelerini birer birer kapatıyor!

“Salt Bae” hareketiyle sosyal medyada fenomen haline gelen Nusret Gökçe’nin sahibi olduğu dünyaca ünlü et restoranı zinciri Nusr-Et, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki şubelerini arka arkaya kapatıyor. Son olarak Beverly Hills’teki prestijli şubesine kilit vuruldu. Bu gelişmeyle birlikte Nusr-Et’in ABD’de faaliyet gösteren şube sayısı ikiye düştü.

"Salt Bae" hareketiyle sosyal medyada fenomen haline gelen Nusret Gökçe'nin

Bir dönem ABD genelinde 7 farklı lokasyonda hizmet veren Nusr-Et, 2024 yılı içerisinde Boston ve New York’taki bir şubesini daha kapatma kararı almıştı. Daha öncesinde ise Las Vegas ve Dallas’taki restoranlar faaliyetine son vermişti. Son olarak Beverly Hills şubesinin de kapanmasıyla, Nusr-Et’in ABD’de yalnızca Miami ve New York Midtown’daki iki şubesi kaldı.

GÖZLER ARTIK ULUSLARARASI PAZARDA

Kapanan şubelerle ilgili yapılan resmi açıklamada dikkat çeken bir strateji değişikliği duyuruldu. Şirket, operasyonel odağını artık uluslararası pazarlara kaydırdığını belirtti. Yeni hedefler arasında Meksika’nın başkenti Mexico City, İtalya’nın Milano ve Roma şehirleri ile birlikte popüler turizm merkezi İbiza yer alıyor.

TUZ HAREKETİYLE FENOMEN OLDU, GLOBAL MARKA YARATTI

2017 yılında et kesme ve tuzlama hareketiyle interneti kasıp kavuran Nusret Gökçe, bu viral başarısını uluslararası restoran zinciri Nusr-Et’e dönüştürmeyi başardı. Ancak son dönemde özellikle ABD pazarındaki restoranların sürdürülebilirliği konusunda sorunlar yaşandığı gözleniyor.

GÖZÜNÜ AVRUPA VE LATİN AMERİKAYA DİKTİ

Gerçek Gündem’in haberine göre, Amerika’daki küçülme adımlarına rağmen, Nusr-Et’in küresel genişleme planları hız kesmeden devam ediyor. Marka, Avrupa ve Latin Amerika pazarlarında daha güçlü bir varlık oluşturma hedefiyle yeni şubeler açmaya hazırlanıyor. Sektör temsilcilerine göre bu hamle, markanın operasyonel verimliliğini artırmaya yönelik stratejik bir yön değişikliği olarak değerlendiriliyor.