Nev Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Çağla Güngör, zayıflama çaylarının kısa sürede etki vaadiyle birçok kişiyi cezbettiğini belirtti. Ancak bu ürünlerin genellikle tartıda görülen farkın yağ değil su kaybı olduğunu vurgulayan Güngör, içeriğindeki maddelere dikkat çekti. Sinameki (Senna) gibi bitkilerin kısa süreli kullanım için FDA onayı bulunsa da uzun süreli kullanımda bağırsak tembelliğine neden olabileceğini aktaran Güngör, Cascara sagrada gibi maddelerin potasyum kaybı yoluyla kalp ritim bozuklukları oluşturabileceğine dikkat çekti.
Uyarıcı maddeler olan kafein ve guarana gibi bileşenlerin ise çarpıntı, kaygı bozuklukları ve uyku problemleri gibi yan etkiler oluşturabileceği belirtildi. Uzmanlar, bu tür ürünlerin sık ve uzun süreli kullanımının elektrolit dengesizlikleri, dehidrasyon, karaciğer toksisitesi ve böbrek fonksiyonlarında azalmaya yol açabileceğini ifade ediyor.
Zayıflama çaylarının metabolizmayı hızlandırmak yerine bağırsak hareketlerini artırdığına işaret eden Diyetisyen Güngör, bu durumun bağırsak florasını bozarak sindirim problemleri yaratabileceğini, uzun vadede ise psikolojik ve fizyolojik bağımlılık oluşturabileceğini belirtti. Kalıcı kilo kaybı için yağ dokusunun azalması gerektiğini hatırlatan Güngör, su kaybının sağlıklı bir zayıflama yöntemi olmadığını vurguladı.
Uzmanlar, “doğal” ifadesinin bir ürünün zararsız olduğu anlamına gelmediğini hatırlatarak, bu tür ürünlerin mutlaka hekim ya da diyetisyen kontrolünde kullanılması gerektiğini belirtiyor.