Araştırma: Artan sıcaklıklar kadınlarda kanser riskini artırıyor

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki 17 ülkeyi kapsayan yeni bir araştırma, küresel ısınmanın kadın sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Frontiers in Public Health dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, artan sıcaklıklar meme, yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanseri vakalarının hem sıklığını hem de ölüm oranlarını artırıyor.

Uzmanlar, 2050 yılına kadar sıcaklıkların 4 santigrat derece artmasının beklendiği Cezayir, Bahreyn, Mısır, İran, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Fas, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Tunus, BAE ve Filistin’deki verileri, 1998-2019 dönemi sıcaklık değerleriyle karşılaştırdı. Bulgular, sıcaklıkta her 1 santigrat derecelik artışın 100 bin kişide kanser görülme oranını 173 artırarak 280 vakaya, ölüm oranını ise 171 artırarak 332’ye çıkardığını ortaya koydu. Yumurtalık kanserinde en yüksek, meme kanserinde ise en düşük artış gözlendi.

Çalışmada en büyük artış Katar, Bahreyn, Ürdün, Suudi Arabistan, BAE ve Suriye’de görüldü. Artış oranlarının ülkeye ve kanser tipine göre farklılık gösterdiğine dikkat çekildi. Meme kanseri görülme sıklığının Katar’da her bir santigrat derecelik sıcaklık artışı için 100 bin kişide 560 vaka, Bahreyn’de yalnızca 330 vaka artması buna örnek gösterildi.

“SICAKLIKLAR ARTTIKÇA, KADINLARDA KANSER ÖLÜMLERİ DE ARTIYOR”

Makalenin başyazarı Kahire Amerikan Üniversitesi’nden Dr. Wafa Abuelkheir Mataria, “Sıcaklıklar arttıkça, kadınlarda kanser ölümleri de artıyor. 1 santigrat derecelik sıcaklık artışı başına düşen kanser vaka artışı sayısı mütevazı olsa da, bunların kümülatif halk sağlığına etkisi önemlidir” uyarısında bulundu.

Ortak yazar Dr. Sungsoo Chun ise kadınların iklimle ilgili sağlık risklerine karşı daha savunmasız olduğunu vurguladı: “Kadınlar, özellikle hamilelik sırasında iklimle ilgili sağlık risklerine karşı fizyolojik olarak daha savunmasızdır. Bu, sağlık hizmetlerine erişimi sınırlayan eşitsizliklerle daha da karmaşıklaşıyor. Kadınlar, çevresel tehlikelere daha fazla maruz kaldıkları ve erken tarama ve tedavi hizmetlerine daha az erişebildikleri için katlanmış bir riskle karşı karşıya kalıyor.”