Liman çevresindeki vinçlerden dökülen yoğun tozlar ve gemilerden yayılan egzoz gazları, Bandırma sahil hattını yaşanmaz hale getiriyor. Sahil kenarında yürümek isteyenler kötü kokudan kaçarken, denize bakanlar ise bulanık, yağ tabakasıyla kaplı bir manzara ile ve zaman zaman balık ölüleri ile karşılaşıyor.
“Bu deniz değil, artık çamur!”
Liman yakınında balık tutmaya çalışan Yusuf Şahin tepkisini şu sözlerle dile getiriyor:
“25-30 yıldır buradayım. Şu denizin haline bakın. Limanın burada olması zaten bir hata. Bandırma’nın güzelliğini bu liman bozuyor. İnsanlar gelip burada oturamıyor bile. Ne olur bir çare bulsalar,” diyerek duruma tepki gösterdi.
Üniversite öğrencisi Ravzanur Kaşıkçı ise sağlık endişesiyle sahile bile inemediklerini belirtiyor:
“Deniz kirli, ama asıl sorun koku. Şehrin ortasında liman olması zaten çok yanlış. Kokudan sahilde yürüyemez hale geldik. Bu sorunun acilen çözülmesi gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
“Denetim yok, temizlik yok, duyarlılık hiç yok”
Bir başka vatandaş Mehmet Terzi ise limandaki ihmallere dikkat çekiyor:
“Çelebi Limanı’ndan toz, asit, yağ ve mazot dökülüyor. Gelen yüklerle birlikte her şey buraya bırakılıyor. Hiçbir temizlik yapılmıyor. Bu alanların tamamen başka yere taşınması gerek. Burası pırıl pırıl olur,” diye konuştu.
Şehir merkezine sanayi limanı olur mu
Bandırma’da gün geçtikçe büyüyen bu çevre felaketine karşı, vatandaşların çağrısı net: Çelebi Limanı şehir dışına taşınmalı. Bu çağrı sadece çevresel değil, aynı zamanda halk sağlığı açısından da kritik. Her gün solunan havanın kalitesizliği, kirli deniz suyu ve ağır metal riski Bandırma halkının yaşamını doğrudan tehdit ediyor.
Yetkililere çağrı: Daha ne bekleniyor
Artık sabır taşı çatladı. Bandırma halkı, Çelebi Limanı’nın denetlenmesini, çevre kirliliğine karşı acil eylem planı hazırlanmasını ve liman faaliyetlerinin şehir dışına kaydırılmasını istiyor. Aksi halde bu sessizlik, zehirli bir geleceğe davetiye çıkaracak.