Nöbetçi Eczaneler
Akdeniz’de, Marmaris açıklarında 1 Haziran gecesi meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulunan Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sarsıntının derinliğine, yayılma alanına ve olası etkilerine dikkat çekti. TV100 canlı yayınında değerlendirmelerde bulunan Ercan, depremin kendisi tarafından da hissedildiğini belirterek, “Yatakta bir sarsıntı dalgasının geçişini açıkça duydum, bu bir depremdi. Yaklaşık 5-6 saniye sürdü ve oldukça güçlü hissedildi” dedi.
“KARASAL DEĞİL, DENİZ TABANLI BİR DEPREM”
Depremin yaklaşık 60 ila 80 kilometre derinlikte meydana geldiğini ifade eden Ercan, bu özelliğiyle sarsıntının karasal değil, deniz tabanında gerçekleştiğini vurguladı. Sarsıntının Girit-Rodos dalma-batma kuşağında oluştuğunu belirten Ercan, “Bu, geçtiğimiz ay Girit’te yaşanan depremin Türkiye kara sularına uzanan bir devamı niteliğinde” diye konuştu.
“DERİN DEPREMLER DAHA AZ YIKICIDIR”
Prof. Dr. Ercan, Türkiye’nin en derin depremlerinin bu bölgede gerçekleştiğini hatırlatarak, “Depremin derinliği, yıkıcılığını azaltır. Bu nedenle geniş bir alanda hissedilse de etkisi sınırlı kalmıştır” dedi. Ercan, deprem sırasında özellikle jeolojik olarak gevşek yapıya sahip bölgelerde sarsıntının daha şiddetli algılandığını, bunun Kuşadası’nın Karaosa bölgesinde açık şekilde görüldüğünü ifade etti.
“YIKIM BEKLEMİYORUZ, ARTÇILAR OLABİLİR”
Depremin ana şok olduğunu değerlendiren Ercan, “Bu büyüklükte bir depremin ardından 4,1’e kadar varabilecek artçı sarsıntılar yaşanabilir. Ancak daha büyük bir deprem beklemiyorum” açıklamasında bulundu. Ercan ayrıca, Marmaris çevresindeki yapı stokunun büyük ölçüde yeni ve sağlam yapılardan oluştuğunu, bu nedenle 6,5 büyüklüğünün altındaki depremlerin bölgede ciddi yıkım oluşturmasının beklenmediğini vurguladı.
“YENİ RİSKLİ BÖLGE GÖLLER YÖRESİ OLABİLİR”
Depremin çevresindeki diğer fay hatlarını tetiklemesinin söz konusu olmadığını belirten Ercan, “Vatandaşlarımız bu konuda kaygılanmasın” dedi. Ancak sismik aktivitenin doğuya doğru ilerlediğini gözlemlediklerini belirten uzman, Türkiye’nin Göller Yöresi’nin önümüzdeki dönemde dikkatle izlenmesi gereken yeni bir hedef bölge haline gelebileceğini ifade etti.