YAPISAL BOZULMA DERİNLEŞİYOR
Demiryolu sektöründe 2013 yılında yürürlüğe giren 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Kanunu ile başlayan yeniden yapılanma sürecinde, 2016 yılında TCDD ve TCDD Taşımacılık A.Ş. olarak ikiye ayrılan kurumun mali dengesi her geçen yıl daha da bozuldu. Muhalefet ise bu adımı özelleştirme öncesi bir hazırlık olarak yorumluyor.
BORÇLAR HIZLA ARTIYOR
Resmî kayıtlara göre, 2016 yılında 1,6 milyar TL olan TCDD’nin Hazine’ye olan borcu, 2020’de 3,3 milyar TL’ye, 2024’te 4,7 milyar TL’ye ulaştı. 2025 yılı Nisan ayı itibarıyla bu borç 5,5 milyar TL’yi geçmiş durumda.
ZARAR VE KAMU KAYNAĞI İSRAFI
TCDD’nin yalnızca borçları değil, mali performansı da dikkat çekiyor. Kurumun 2024 yılında 36,5 milyar TL zarar ettiği bildirildi. Ayrıca, 2010-2025 yılları arasında doğrudan temin yöntemiyle yapılan 576 bin kalem alımın toplam maliyeti 7,5 milyar TL olarak kaydedildi.
“KURUMU ZARAR ETTİREN SİYASİ KADROLAR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan Sorumlu Parti Sözcüsü Ulaş Karasu, TCDD’nin hem ekonomik hem kurumsal itibar kaybı yaşadığını belirtti. Karasu, “Cumhuriyetin en köklü kurumlarından biri olan TCDD, AK Parti iktidarı döneminde sistematik biçimde zarar eden bir yapıya dönüştürüldü. Liyakatsiz atamalar ve siyasi tercihler kurumu borç batağına sürükledi,” dedi.
İHALESİZ ALIMLAR VE GECİKMELER GÜNDEMDE
Karasu, yüksek hızlı tren projelerindeki gecikmeler, ihalesiz alımlar ve geçmişte TCDD Genel Müdürlüğü yapan bazı kişilerin daha sonra kamudan aldığı ihalelerle gündeme gelmesini de eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Çorlu ve Pamukova’daki tren faciaları, Sivas YHT hattındaki toprak kaymaları, İzmir-Ankara hattındaki gecikmeler; kurumun içinin nasıl boşaltıldığının göstergesidir. İhalelerin 21/b maddesi kapsamında kapalı kapılar ardında yapılması, şeffaflık ilkesinin hiçe sayıldığını ortaya koyuyor.”
GÜVENLİK KRİZİ VE KAMU ZARARI
Karasu son olarak, TCDD’nin sadece ekonomik değil, güvenlik açısından da kriz yaşadığını belirterek, “Bu yönetim anlayışıyla ne demiryolu güvenliği sağlanabilir ne de kamu zararından kurtulunabilir,” dedi.
TCDD’deki mali erime ve yönetim zafiyetine ilişkin tartışmalar önümüzdeki dönemde daha da alevlenecek gibi görünüyor.