“Üniversiteler rant kapısına dönüştürüldü”
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay tarafından okunan açıklamada, üniversitelerin bilim değil rant üreten kurumlara dönüştüğü, akademik kadroların liyakat değil siyasi yakınlıkla belirlendiği kaydedildi. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin 2024 yılı raporuna göre Türkiye’nin, akademik özerklik açısından 35 ülke arasında son sırada yer aldığı bilgisi paylaşıldı.
Rektör atamalarında Anayasa ihlali vurgusu
Özbay, rektör atamalarının Cumhurbaşkanı’nın takdirine bırakıldığını hatırlatarak, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen 56 üniversiteye atama yapıldığını belirtti. Bunun yalnızca bir anayasa ihlali değil, üniversite özerkliğine doğrudan müdahale olduğunu ifade etti.
Araştırma görevlisi sayısında dikkat çeken düşüş
Raporda yer alan verilere göre, 2022 yılında 52 bin olan araştırma görevlisi sayısının 2025 yılı itibarıyla 39 bine düştüğü belirtildi. URAP sıralamasında 2016 yılında ilk 1000’e giren üniversite sayısının 18’den 2023 yılında 9’a gerilediği ifade edildi. Türkiye’nin bilimsel yayın kalitesinde birçok Orta Doğu ülkesinin gerisine düştüğü kaydedildi.
“Denklik riski kapıda”
Üniversitelerin mali ve akademik özerklikten uzak yapılar haline geldiği, rektörler aracılığıyla akademik unvanların liyakate dayalı olmadan dağıtıldığı vurgulanırken, bu durumun birkaç yıl daha devam etmesi halinde Avrupa başta olmak üzere birçok ülkenin Türkiye üniversitelerinden mezun olanlara denklik belgesi vermeyebileceği ifade edildi.
“Üniversiteler özgürlükçü yapıya kavuşturulmalı”
Açıklamada, öğrencilerin demokratik taleplerinin baskıyla engellendiği, hak arayan öğrencilerin soruşturmalarla cezalandırıldığı ve KYK yurtlarından uzaklaştırıldığı bildirildi. Özbay, üniversitelerin özerk, demokratik ve özgür bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirterek, 12 Eylül darbesinin ürünü olan YÖK’ün kaldırılması çağrısında bulundu.
Eğitim-İş’in üniversitelerin özgürlük ve özerklik mücadelesine desteğinin süreceği, hukuksuz uygulamaların yargıya taşınacağı ifade edildi.